30 Kasım 2013 Cumartesi

Kenan Sofuoğlu'nun Kazandığı Yarışlar

Bir Türk Efsane; Kenan Sofuoğlu

 
Bir zafer sonrası Türk Bayrağı ile pistte turu

Kuşkusuz Türk motor yarışçıları takiplerinin ve meraklılarının bildiği ilk isim Kenan Sofuoğlu’dur. Türkiye’de ki bir çok insana motor yarışlarını tanıtan ve teşvik eden isimlerin başında geliyor Kenan Sofuoğlu. Peki Kenan Sofuoğlu kısaca kimdir onu tanıyalım öncelikle.


Kenan Sofuoğlu kimdir?



25 Ağustos 1984, Sakarya, Akyazı doğumludur. Motor tamircisi bir babanın çocuğu olması ve abileri de bu konuda ilgili olması motor konusunda onun da ilgisini çekmiştir. 16 yaşında abisinin bir motor yarışında ayağının kırılması ile boş kalan motoruyla yarışlara katılmaya başlamıştır. Bu kalkış yarışında yani ilk yarışında birinci gelerek ileri de bize nasıl mutluluklar yaşatacağının bir göstergesi olmuştur adeta.

Hayatıyla ilgili birçok bilgi verebiliriz fakat konumuz olan kazandığı yarışlara dönelim biz.

            2002 yılında Almanya’ya yerleşen Kenan aynı yıl katıldığı Yamaha-cup’ı kazandı. Sonrasında kendini geliştirmek için katıldığı daha zorlu turnuvalarda ikincilikler ve üçüncülükler elde etmiştir. Sonra şampiyonluk hedefiyle katıldığı 2005 Superstock-1000 yarışında ilk iki yarışta kazanmış fakat yaptığı kaza sonucu bileğini kırmış ve bir dahaki yarışa katılamadığı için genel sıralamada ikinci olmuştur.

                2006 yılında  Supersport Dünya Şampiyonluğu’na adım atmıştır ve bu sezon “Assen Pisti, Hollanda” ve “EuroSpeedway Lausitz Pisti, Almanya” zaferlerini yaşamıştır. Hemen ertesi sene yani 2007 senesinde 13 yarışın sekizini kazanarak "bir sezonda en fazla yarış galibiyeti” rekoruyla beraber şampiyon olmuştur.



            2008 ve 2009 da yıllarında motorunun değişmesi sebebiyle sorunlar yaşamış ve pek varlık gösterememiştir. Yine de bu senelerde de “Portimao Pisti, Portekiz” “Phillip Island Pisti, Avustralya” “Miller Motorsports Park Pisti, ABD” “Imola Pisti, İtalya” zaferlerini yaşamıştır. İtalya’da ki zaferiyle de  Supersport Dünya Şampiyonluğu’nda en çok yarış kazanan yarışçı olma ünvanını eline geçirmiştir.

 
2010 yılında Şampiyonluğunu Osmanlı kavuğu ile kutladı
                2010 yılında da hanedanlığı geri gelmiş ve 13. Ayakta ikinci sırada yer almasına rağmen şampiyonluğunu ilan etmiştir.  Yarıştığı 13 ayakta 3 kere birinciliği göğüslemesine karşın istikrarı ile sene sonunda şampiyonluğa ulaşmıştır.

Moto2'de yarışırken
                Bu şampiyonluktan sonra  farklı bir seride yarışmak isteği doğrultsunda Moto 2  şampiyonasını seçmiştir. Ve Moto 2 de yarışan ilk Türk motor sporcusu olmuştur.  Burada birincilik kazanamasa da Türk halkının göğsünü bir kez daha kabartmıştır.
 
Kenan Sofuoğlu'nun 2012 Şampiyonluk pozu
                2012 yılında Supersport Dünya Şampiyonluğu’na geri dönmüştür ve katıldığı 13 yarışın 9’unda podyuma çıkarken bunlarda 4 tanesi birincilikle sonuçlanmıştır. Bu şekilde kariyerindeki 3. Supersport Dünya Şampiyonluğu’nu kazanmıştır.


            2013 yılında Supersport Dünya Şampiyonluğu’nda katıldığı 12 yarışta 9 podyum 5 de birincilik yaşamasına rağmen şampiyonluğu Sam Lowes’e kaptırmıştır.


                Kazandığı yarışlar;
STOCK 1000

24/04/2005 VALENCIA, İspanya
08/05/2005 MONZA, İtalya
07/08/2005 Brands Hatch, İngiltere

SUPERSPORT
03/09/2006 ASSEN, hollanda
10/09/2006 LAUSITZ, almanya
24/02/2007 LOSAIL, katar
01/04/2007 DONINGTON, İngiltere
15/04/2007 VALENCIA, ispanya
29/04/2007 ASSEN, hollanda
13/05/2007 MONZA, italya
22/07/2007 BRNO, çek cumhuriyeti
30/09/2007 VALLELUNGA, İtalya
07/10/2007 MAGNY-COURS, Fransa
02/11/2008 PORTIMAO, portekiz
01/03/2009 PHILLIP ISLAND, avusturalya
31/05/2009 MILLER, amerika
27/09/2009 IMOLA, İtalya
28/03/2010 PORTIMAO, Portekiz
31/05/2010 MILLER, amerika
11/07/2010 BRNO, çek cumhuriyeti
26/02/2012 PHILLIP ISLAND, avusturalya
10/06/2012 MISANO ADRIATICO, italya
26/08/2012 MOSCOW, rusya
09/09/2012 NURBURGRING, Almanya
24/02/2013 PHILLIP ISLAND, Avusturalya
30/06/2013 IMOLA, italya
04/08/2013 SILVERSTONE, ingiltere
15/09/2013 ISTANBUL PARK, Türkiye
06/10/2013 MAGNY-COURS, Fransa

Motor Yarışlarında Performansı Etkileyen Faktörler



         Motor yarışları denildiğinde genelde pek ilgisi olmayan insanlar “Ne yorulacaksın ya, alt tarafı gaz, fren bir de virajlar” var deyip spordan saymıyorlar pek. Ama en azından İstanbul trafiğine girmiş veya uzun yola araba veya motorla çıkmış olan insanlar aslında uzun süreli araç kullanmanın ne kadar zor olduğunu biraz olsun tahmin ederler. Yani bilinenin aksine motor yarışları çok efor isteyen bir aktivitedir.



         Ve tabi ki yarışçıların performansı, direnci ve dikkati yarış sonucun direk olarak etki eden faktörlerdir. Biz bu faktörlerden performans üzerinde duracağız.


Performans nedir?

         Bir aktivite sırasında, o aktivite için gerekli olan fiziksel, biyolojik ve psikolojik ihtiyaca denir. Bu 3 konudaki başarı yarış sonunda yarışçının performansının durumunu ortaya koyar.

Performansı oluşturan şeyler nelerdir?
        
         Bunlar 3 tanedir; Enerji oluşumu, Sinir-kas ileti ve psikolojik faktörler yani motivasyon.


Performansı etkileyen faktörler nelerdir?

         Genel haliyle ikiye ayrılır; kişisel faktörler ve dış faktörler olmak üzere.
         Kişisel faktörler; Antreman, yaş, fiziksel uygunluk, beslenme, sağlık durumu, motivasyon ve stres durumudur.



Kenan Sofuouğlu Antrenman yaparken

         Antrenman; Bellirli bir program çerçevesin belirli bir amaç için düzenli yapılan yarışa alıştırmalardır denilebilir. Bu taktiksel ve kişinin durumuna göre farklılık gösterir tabi ki de.

Genç Mick Doohan
Yaşlı Mick Doohan


         Yaş; Yaş bazen avantaj bazen de dejavantaj olarak yarışmacıya geri döner. Yarışçının genç olması daha dayanıklı ve güçlü kılar fakat yaşlı olması da gençten daha tecrübeli olmasını sağlar.

         Fiziksel uygunluk; Şu devirde ne kadar herkes her şeyi yapabilir duruma gelebilse bile de yine de bazı şeyler için bazı sınırlar hala vardır. Örneğin kilo sorunu olan birinin o şekilde motor yarışçısı olmasını beklemek biraz hayal ürünü olur.



         Beslenme; Her spor dalında olduğu  gibi bu spor dalında da fit olmak önemli bir avantaj sağlayabilir yarışçıya.

         Sağlık durumu; Çok ufak bir grip bile geçirse yarışçı bu yarışını etkiler sonuçta fiziksel bir düşüş içinde olur.


         Motivasyon; Özellikler Türklerin çok iyi kullandığı ve bildiği şey bu konudur. Motivasyon bir sporcu da her zaman önemlidir.


         Stres durumu; Bu da yaş etkeni gibi kişiye göre avantaj veya dejavantaj sağlayabilir. Bazı kişiler stres altında çok daha başarılı olurken bazıları olamaz. Bu tabi tecrübeyle ile de doğru orantılı olabilir.


         Dış etkenler; Sıcaklık, nem, yol durumu, yağmur gibi etkenleri sayabiliriz. Aslında bu etkenler her yarışçı için aynı olduğu için pek fark yaratmaması gerekmektedir fakat bazı yarışçılar farklı havalarda daha iyi veya daha kötü performans sağlayabilir ama bu asla bir bahane yerine kullanılamaz.

         Yani kısacası performansı etkileyen bir çok etken vardır, her insana göre etkenin önemliliği değişir. Çünkü her insan birbirinden farklı bir yapıdadır ama gene de bir sıra yapmak zorunda olursak benim önemlilik sıralamam şu şekilde olurdu;

5. Sağlık Durumu
4. Stres Durumu
3.Fiziksel Uygunluk
2.Yaş
1.Antreman

29 Kasım 2013 Cuma

Türk Motor Yarışçıları

Motosiklet sevdası Türkiye’de genelde arabanın arka planında kalan bir sevdaydı aslında eskiden. İnsanlar önce arabam olsun sonra zevk için motor alırım derdi. Tabi bunu başka bir nedeni de motosikletin arabadan çok daha riskli ve tehlikeli gözükmesinden kaynaklanıyordu. Fakat son bir kaç yılda hem trafiğim akıl almaz dereceye gelmesi hem de motosiklet yarışlarında özellikle Kenan Sofuoğlu’nun başarısı motosikleti Türkiye de arabaya yaklaşma durumuna getirdi.


Tabi bir de Türk halkının başarı ve dünyaya Türk gücünü gösterme isteği sebebiyle her branşta yaşanan bir Türk oyuncu başarısı, insanların o branşa olana ilgilerini arttırdı. Bunlardan biri de tabi ki motosiklet yarışları. Tabi bu başarıyı sadece Kenan Sofuoğlu’na vermek diğer göğsü pek motosiklet yarışçılarımıza ayıp ve haksızlık olur. O nedenle bu yazımızda önemli Türk motosiklet yarışçılarını inceleyeceğiz.



Süleyman Memnun

            1958 Yugoslavya da doğmuş, Türk motosikletinin öncülerinden olan Türk motosikletçi. İlk kez 1977 yılında 19 yaşındayken yarışlara katılmaya başladı. İlk olarak motokros branşından yarıştı. 1980 yılında Ankara Sonbahar Kupası kazanarak ilk kupasını elde etmiş oldu.  Hemen ertesi sene Türkiye şampiyonluğuna ulaştı. 11 kez Türkiye motokros şampiyonluğu yaşadı.

Motokros dışında motosiklet pist yarışlarına da katıldı. 94 yılında Türkiye Pist Şampiyonasında ikinci oldu. Sonraki iki yıl üst üste şampiyon oldu. 95-96 yılında Enduro yarışlarına katıldı ve şampiyon oldu.

96 yılında bir ilke imza atarak Dakar türü cross-country yarışlarına katıldı. 96-97 yılında Tunus Rallilerine, 98-99 yıllarında Dubai Rallilerine, 2000 yılında ise Master Rallilerine (Paris-İstanbul) katıldı.



2002 yılında yine Türkiye Enduro şampiyonu oldu ve bu şampiyonlukla emekli oldu.  2009-2010 yılları arasında da Türkiye Motsiklet Federasyon’unda başkanlık yaptı.


Kemal Markit

            1960 İstanbul doğumlu, motokros ve enduro motosiklet alanında Türkiye’nin en önde gelen motor yarışçılarından biri. Küçük yaşta babasının işinden dolayı mekaniğe ilgi duymaya başladı ve bu ilgi giderek motosiklet ilgisine dönüştü. Bu ilgiyle beraber 96 Enduro Şampiyonluğunu yaşadı.

            Bundan sonra bir çok yurtdışı rallisine katıldı. Fakat en önemlisi 2002 yılında Dakar Rallisine katılan ilk Türk ünvanını eline alması oldu. 9 kez bu ralliye katıldı ve altı kez de bu ralliyi tamamladı. 2010 Dakar Rallisinde “servis desteği olmadan yarışanlar” kategorisinde birinci oldu. Gelecek sene de aynı kategori de ikinci olma başarısı gösterdi. Ve bu sayede Dakar Rallisine en çok katılan ve bitiren Türk sporcu oldu.

            7 Eylül 2012 sabahı çok hazin bir olay yaşandı, arkadan gelen bir motosiklet yarışmacısını çarpmasıyla hayatını çok sevdiği pistlerde kaybetti. Ve organizatörler yarışmayı ertelediler.




Şakir Şenkalaycı

            1981 yılında Gaziantep’te dünyaya geldi. Motokros, ralli, enduro, supermoto, supersport alanlarında yarışmaktadır. Daha 8 yaşındayken motosiklet yarış kariyerine başlamıştır. Daha genç yaşta kendi kategorisinde 7 şampiyonluk yaşamıştır. 96-97 sezonlarında Türkiye Motokors Şampiyonasında ikinci olmuştur.

            98-2006 sezonlarında Türkiye Motokros Şampiyonası’nda 250cc kategorisinde adeta ambargo koyup üst üste şampiyon olmuştur.
 
Bir şampiyonluk pozu
            2001 yılında enduro yarışlarına da katılmaya başlayan Şakir, 2001-2006 seneleri arasında bu kupalara da ambargo koymuştur. 2002 yılında da supermoto kategorisine el atan yarışmacı 2002-2008 yılları arasında burada da şampiyonluğu kimseye kaptırmamıştır.

            2005’de Balkan Supermoto Şampiyonu, 2006’da Balkan Supermoto ikinciliği ve Avrupa üçüncülüğü kazanmıştır. 2012 yılında Dakar Rallisine katılmış fakat yaptığı kaza sonucu yarışı tamamlayamamıştır.
           
Türk Motospor tarihine Sofuoğlu etkisi
Bahattin Sofuoğlu
            78 yılında Adapazarı’nda doğmuş, bir motosiklet tamircisinin 3 moto yarışçısı çocuklarından en büyüğüdür. 97’de motosiklet drag yarışlarına katılarak yarış hayatı başlamıştır. 99-2000-2001 yıllarında Türkiye Motosiklet pist şampiyonu olmuştur. 2001 Balkan Motosiklet Pist Şampiyonasında 2 kardeşinin arkasında üçüncü tamamlamıştır.

2002 yılında maddi zorluklar ve sponsor bulunamaması sebebiyle kardeşi ülke dışında yarışabilsin diye kendinden feragat etmiş bir ağabeydir kendisi. 2002 yılında karşıdan karşıya geçerken bir araba çarpması sonucu hayatını kaybetti. Ama ismi kardeşi Kenan Sofuoğlu’nun kaskından ebediyen yazılı kaldı.


Sinan Sofuoğlu
82 yılında Adapazarı’nda doğmuş, bir motosiklet tamircisinin 3 moto yarışçı çocuğundan ortancasıdır. 15 yaşında abisi ile darg yarışlarına katılarak başladı yarış hayatı. 2001, 2005 ve 2007 yıllarında Türkiye Motosiklet Pist Şampiyonluğu yaşadı.

2001 yılında Balkan Motosiklet Pis Şampiyonasında ağabeyi ve kardeşinin önünde birinci oldu. 2002 yılında aynı şekilde Kenan dışarıda yarışa bilsin diye o da ağabeylik yapıp kendinden feragat etti. 2006 yılında Türkiye Grandprix’sinde MotoGp’de yarışarak bu alan Türkiye’ye bir ilk yarattı.
 
Kupaları ile Sinan Sofuoğlu
2008 yılında antrenman turları atarken virajı alamayıp, takla attı ve ağabeyi gibi bir kaza sonucu hayatını kaybetti.




Kenan Sofuoğlu
1984 yılında Adapazarı’nda  doğmuş, bir motosiklet tamircisinin 3 çocuğundan en küçüğüdür. 16 yaşında yarışlara başlamıştır. Daha ilk yarışında birinci gelerek ilerisiyle ilgili ufak bir ışıltı göstermiştir. Ağabeylerinin özverileriyle katıldığı Yamaha-Cup’u kazanmıştır.


Supersport Dünya Şampiyonluğu’nda bir çok zafer kazanmış. 3 kez sezonu şampiyonlukla kapatmıştır. Ve bu şampiyonanın en çok birinci olan yarışçısı olmuştur. 2010 senesinde moto2’de yarışan ilk Türk yarışçı olmuştur. 

24 AYAR MOTOSİKLET



Evet motosiklet bir tutkudur, bir sevdadır hatta bazıları için yaşam biçimidir dedik fakat bu kadar abartılacağını düşünmemiştik. Pahalı ve özel üretim motosiklet sektörüne adeta farklı bir soluk getirdi Sayın Tarhan Telli.


                Evet başlığı yanlış okumadınız 24 ayar beyaz ve sarı altın varak ve platinden oluşan bir motosiklet üretildi. Hem de bir gram boya kullanılmadı bile. Yani kullanma da yanında yattan öte kenara koy sakla Allah korsun kötü duruma düştüğünde çocuğuna falan ilerde kolaylık daha doğrusu bolluk sağlar derecesinde bir motor adeta. Tabi doğal olarak Guinness rekorlar kitabına aday olmuş kendisi.


                Sayın Tarhan Telli neden yapıldığı sorusu üzerine; “Türklerin neler yapabileceğini göstermek istedik tüm dünyaya” diyor. Göstermedi desek de yalan olur doğrusu. Tabi bunu yapmak da yetmiyormuş bir de bunla yolculuk yapmam gerekiyormuş bir de Avrupa turu yapılmış. Geçtim kazayı sürtmeyi Allah korsun afedersiniz bir kuş pisliği bile bu motosiklet sahibinin içini acıtır adeta ki Avrupa turu yapılmış helal olsun diyoruz.


                Motosiklete yakından bakıldığında da ne kadar el işi yapıldığı, ne kadar özenle yapıldığı gözükmekte. Zaten tasarımcının da belirttiğine göre sadece motosiklet tamircisi yaratmamış bunu bir çok heykeltıraş, bir çok zanaatkârın bu motosiklette emeği varmış.


                Amacını yineliyor tabi “Türkler neden motosiklet alanında birinci olmasın” diye “Türklerin yapamayacağı şey yok” diyerek de bizi can evimizde yani milliyetçi duygumuzdan vuruyor Sayın Tarhan Telli.



                Açıkçası dış görünüşü ve ince detaylarıyla birlikte çok şık bir görüntü oluşturduğu söylemek gerekir. Ama işin şu tarafı da var ne kadar kullanışlı olabilir günlük hayatta sonuçta bir mağazaya girdiğiniz de bir şey almaya kapıda gönül rahatlığı ile bu motoru orda bırakılabileceğini sanmıyorum. Ama yine de güzel yapılmış hoş görüntüsü var. Diğer yorumlar size kalmıştır sayın okuycular.


28 Kasım 2013 Perşembe

Akıl Almaz Motor Akrobasi Hareketler

İnsanlar yaratıldığından beri doğasında dikkat çekme ve kendini gösterme gibi bazı istekler duyar. Tabi dikkat çekmek için de yapılan bir şeyi veyahut yapılması çok zor olan bir şeyi yapma isteği duyar. Bu her alanda olduğu gibi motosiklet ile ilgilenenler de aynı duyguyu yaşarlar.



Her şey aslında daha küçük yaşta bisiklet sürmeyi öğrendiğinde ellerini bırakarak sürme veya ters sürme gibi ufak akrobasi hareketleriyle başlamıştır. Ondan sonra bisiklete ilgi duymuş bir çok çocuk zaten belli bir yaşa geldiğinde motosiklet kullanma gibi bir isteği olur. Onu başardığında da motosikletle bazı ilgi çekici hareketler yapmaya çalışır. Yapılmayanı yapmaya çalışır. Bunun  bir çok türü vardır ama bu hareketleri denerken de unutulmayacak en önemli konu ise hareketin başarılı olmadığı takdir de hem motosikletin kullanılamayacak hale gelme ihtimali hem de insanın zarar görme ihtimali vardır. Ne kadar artık koruma konusunda belli bi seviyeye gelmiş olsa da motosiklet kıyafetleri yine de büyük bir risk taşımaktadır. Ama tabi bunu riski göze alan bir çok motosiklet sevdalısı vardır. Hatta bu konu da yarışmalar bile düzenlenmektedir.



Bunlardan belki de ilki daha televizyon ve internet bu kadar yaygın değil iken insanlar sirklere giderken bir çember içinde motosikletli bir şahısın devamlı dönmesiydi. İnsanların bunu ne kadar takip etmesi bile bize gelecekle ilgili bu konuda insanların ilgisinin azalmayacağının göstergesiydi.




Bu akrobasi hareketlerinden biri de tabi ki en uzun rampalı atlayıştır. Rampanın birinden yola çıkıp havaya süzüldüğünde, bir sürü arabanın, kamyonun veya suyun üzerinden geçip diğer bir rampaya tabiri caizse konmak gerekmektedir. Örneğin bunlarda biri Red Bull New Year No Limits etkinliğinde  Levi LaVallee ve Robbie Maddison suyun 90 metre üzerinde süzüldüler. Ve motosiklet uzun mesafe atlama dalında yeni bir dünya rekoru kırdılar.


Tabi bu akrobasi hareketlerinin bir çok farklı şekli vardır. Her şey mümkün gibi gözüken şu devirden motor sürücülerinin yaratma gücüne kaldık tabi  biz de. Bu yaratmayla beraber bir çok “Vay be!” diyeceğimiz olay çıkmaktaydı. Ve bunlar video ve resimlerle kayıt altına alınabilir duruma geldi, internette bunu yayabilir durumdayken bu motor akrobasi hareketleri büyük bir ilgi alanına dönüştü.  


Cam Sinclair, Sidney sahilinde kurulan rampadan atlayarak gök kuşağını andıran bir görüntü ortaya çıkardı.




Bu konu o kadar ilgi çekiyor ki bunu üzerine tv programları ve filmler bile yapılıyor. Bunun en bilindik örneklerinden biri de “Nitro Curcis”dur. Bunu gören genç ve istekli motor akrobosi hayranları aynı şeyi yapmak isteniliyor. Ve bu konuya yöneliyorlar, yalnız başta da söylendiği gibi dikkat edilmesi gereken olay sağlığın birinci plandan olması ve risklerin bilinmesidir.

Finalde de bu konunun ustası olmuş insanlardan bir kaç video paylaşmak ilgileri için daha zevkli kılar konuyu. Biz bırakalım akrobasilerin kendisi konuşsun artık.




Motor Yarışcılarının İlginç Giysileri

Motosiklet yarışlarında motor yarışları sevdaları tarafında en çok dikkat edilen şey motorlar ve yaptığı hızlardır. Başka şeyler genellikle ikinci planda kalır. Ama daha küçük çocukken motosiklete ilgi duyanlar genellikle tuttuğu motosikleti ya renginde ya da numarasından hatırlarlar. Tabi o zaman farkında olmasalar bile tuttuğu motosiklet rengi aynı zaman motosikletçinin giysinin de ana rengidir.


            Tabi bu bağlantıyı kurmadan ve bilmeden gelişir bu olaylar. Ama motor yarışçıları bilir ki aslında motosikletten de önemli bir etken vardır zaman zaman hayat kurtarır. O da tabi başlıktan da tahmin edildiği gibi kaskları ve giysileridir. Tabi bu kask ve giysiler yarış türüne göre değişiklik gösterir. Biz de önce bu hayat kurtaran kask ve giysileri kısaca özellikleri anlatalım.



            Motosiklet yarışlarında en hız yapılan yarışlar pist yarışlarıdır dolayısıyla en tehlikeli olan yarışlar da bunlardır. Bu nedenle kıyafet bu yarışta daha da fazla önem taşımaktadır. Ama tabi diğer motosiklet yarışları de çok tehlikelidir, onlarda da kıyafet çok önemlidir.


            Bir yarışçısının kıyafeti deri olmalıdır nedeni ise asfalta düştükten sonra insanı yırtmalardan korur. Deriden başka hiçbir şey bu konuda yardımcı olamaz bir motor yarışçısına. Diz kısmında ise dizlik denilen saf plastikten yapılmış bir madde vardır.


            Motor yarışlarına dikkat edilirse virajlarda dönerken motor yarışçıları yere yakın olan dizlerini yere yaklaştırırlar. Bunu nedeni ise yere ne kadar yakınlıkta olduğunu bilmektir. Dizi yere değdiği anda zor bir durumda olduğunu anlayıp durumunu düzeltmeye çalışırlar. Bu bakımdan da dizlik çok önemlidir.


            Eldiven konusu da çok önemlidir. Motorcular yere düştüklerinde refleks olarak ilk ellerini koyduklarından dolayı o da çok önemlidir


            Son olarak da botlar; her motor yarışçısının kendine özel olarak seçtiği bir bot vardır. O da rahatsız etmeme ve koruma konusunda önem arz eder.




            Bu genel bilgileri verdikten sonra gelelim asıl konumuza, yazının devamında bir sürü ilginç ve göze güzel gelen motosiklet kıyafetlerine bakalım…

Çizgili Honda Ceketi
Bu kıyafet çok farklı gibi gözükmese de, dağınık çizgileriyle hoş ve diğer kıyafetlerden biraz daha farklı bir şekil çiziyor.

Go!
Bu da bir önceki gibi çok farklı durmasa da üstünde ki yazı farklılığını ortaya koyuyor. Yarış sırasında pek olmazsa da yarış öncesinde rakiplerine göz dağı veriyor adeta.


Biraz daha renk severler için yaratılmış bu ceket.


Bu kıyafet de gayet farklı bir stil. korumalıkları ön plana taşıyor.


Bu kıyafet de aynı şekilde farklı renk severler için. Rengi göz almıyor da değil ama bu yarışta ne kadar etkili olur onu bilemeyiz.


Tümden parçasız vücudu saran bu elbise ilgilisi için bulunmakta.


Göze hoş gelen karışıklık ile güzel bir kıyafet.


Bu kıyafetlerde arkadan farklı görünmek için. Arkadan gelen bir sürücü için soldaki adeta bir gün batımına motorunu sürerken hissi verirken, sağdaki ise kafa karıştırıp kaza yaptıracak tarzda.


Tabi motosiklet sırf insanlar için değil başka canlılar için de bir tutku adeta.